Kemal Kılıçdaroğlu "Kaybederiz" dediği konuyu açıkladı

TAKİP ET

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin olarak "Kaybederiz" dediği konuyu açıkladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Dünya gazetesine konuştu. Kılıçdaroğlu, garanti verilen yol ve köprü gibi yapıları kamulaştıracaklarını söyledi. Ekonomiye ilişkin açıklamalarda bulununan Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığına için "Kaybederiz" dediği konuyu söyledi.

"KAYBEDERİZ..."
Kılıçdaroğlu ayrıca, Cumhurbaşkanı adayının seçildikten sonra bürokraside bazı yerlere yeni atamalar yapmaası gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi var. Yeni Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Merkez Bankası'ndan başlayıp, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun başkanına kadar pek çok isim istifa etmiş sayılıyor. Buralara yeni atamalar yapmak gerekiyor. Millet İttifakı olarak, bizim partili mi, sizin partili mi olsun tartışması olursa kaybederiz. Şimdiden belirleyeceğiz. Seçilen Cumhurbaşkanının da belirli bir takvimi olması lazım. Güçlendirilmiş parlamenter sistem içinde 6 partinin genel başkan yardımcıları çalıştı. Genel başkanlar olarak ortaya çıkan metni imzalayacağız" dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından bazı satırbaşları şu şekilde:
"Eğer gerçekten TL’yi ekonomide ana unsur haline getirmek istiyorlarsa, ilk yapacakları iş dolar bazında güvence verdikleri yol, köprü havalimanı gibi sözleşmeleri TL’ye çevirmeleri lazım. Çeviriyorlarsa anlarız ki; lirayı gerçekten de ekonominin en önemli aktörü haline getirecekler. Bunu açıkladıkları gün euroyla borçlanma yaptılar. Hangi lira?

KOMİTEYİ KURDULAR MB’Yİ DEVRE DIŞI BIRAKTILAR
Merkez Bankası (MB), sadece para basan bir konuma geldi. Hiçbir işlevi olmayan, dışardan alınan talimatları yerine getiren bir kurum. Adı MB olmakla beraber, sadece darphanede para basan, paranın ne kadar basılacağına da kendisi karar veremeyen bir konumda. MB'nin bağımsızlığı söz konusu değil. Türkiye’de başta Anayasa olmak üzere, zaten yasalar askıda. Yasa MB'nin bağımsızlığından söz eder. Fiyat istikrarından sorumlu olan kurum MB’dir. Ama işlevsiz hale getirmişler. MB’de bir sürü genel müdürlük var, başkanlık yardımcıları var, dünyayla ilişkiler var. Bütün bunların tamamı sıfırlanmış vaziyette. Hatta bana göre bir özel bankanın işlevi çok daha etkilidir. Fiyat İstikrar Komitesi'ni kurduğunuz anda zaten MB’yi sistemin dışına itmiş oluyorsunuz. Komitenin sekreterliğini kim yapacak, Hazine ve Maliye Bakanlığı. Bakanlık böyle bir toplantı yaptı mı? Bir kez yaptı. Ama burada alınan kararlar yayınlandı mı? Hayır. Toplandılar, dağıldılar. Sırf biz eleştirdik diye...

STRATEJİ PLANLAMA TEŞKİLATINI YENİDEN KURACAĞIZ
Yönetime geldiğimiz anda, çıkartacağımız bir numaralı kararname; Strateji Planlama Teşkilatını yeniden kurmak. İki; o kuruma en nitelikli insanları atamak. Bürokraside hala bu nitelikte insan var. Üçüncüsü; onlara şu talimatı vermek, “Bana Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tüm rakamlarını en geç 10 gün içinde getirin.” İhracatı, ithalatı, Hazine’si, geliri, gideri… Hangi fonda ne kadar para olduğu… Taahhütleri, yükümlülükleri… Fonlarda şu anda ne kadar para var bilmiyoruz. Bizim sorduğumuz, milletvekillerimizin sorduğu soru önergelerine bile yanıt verilmiyor. Dolayısıyla tüm verileri alıp, karar vereceğiz. Elde edilen tüm verileri de artılarıyla eksileriyle kamuoyuyla paylaşacağız. Türkiye’yi bu şekilde ayağa kaldıracağız. Ekonomik Sosyal Konseyi davet edeceğiz, bakanlarda orada olacaklar. Sorunları anlatacaklar, çözümleri üreteceğiz. Üretim, kaynak nereye harcanacak.

PROJELERİ MALİYET+MAKUL KÂR KOYUP KAMULAŞTIRACAĞIZ
Türkiye’nin döviz bazlı güvence verdiği yol, köprü gibi yapılar var. Derhal ekip kurup, gerçek maliyetlerini çıkartacağız. Çağırırsınız yapanları, “Gel kardeşim bu Türkiye’nin soygun düzenidir, ben sana maliyet+makul de bir kar veriyorum. Bunu kamulaştırıyorum” dersiniz. Böylece çok büyük bir tasarruf sağlamış olursunuz. Bunların yatırım ve sözleşme değeri toplamı 160 milyar dolar. Uluslararası tahkimi de inceledik. Böyle soygun niteliği taşıyan konular, tahkimden dönmüş.

SEÇİLEN CUMHURBAŞKANININ BELİRLİ TAKVİMİ OLACAK
3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi var. Yeni Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Merkez Bankası'ndan başlayıp, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun başkanına kadar pek çok isim istifa etmiş sayılıyor. Buralara yeni atamalar yapmak gerekiyor. Millet İttifakı olarak, bizim partili mi, sizin partili mi olsun tartışması olursa kaybederiz. Şimdiden belirleyeceğiz. Seçilen Cumhurbaşkanının da belirli bir takvimi olması lazım. Güçlendirilmiş parlamenter sistem içinde 6 partinin genel başkan yardımcıları çalıştı. Genel başkanlar olarak ortaya çıkan metni imzalayacağız.

MOBESE, KONUSUNU MECLİS'E GETİRECEĞİZ
Mobeselerin konulma gerekçesi nedir? Toplumun güvenliğini sağlamak. Birilerinin özel hayatını izlemek için değil. Anayasa’da kişisel haklar var, bunları ihlal ediyorsunuz. Biz sadece telefonlarımızın dinlendiğini sanıyorduk, meğer izleniyormuşuz da… Konuyu Meclis’e getireceğiz.

GENÇLER BABALARINDAN DAHA AZ GELİRE MAHKUM OLDULAR
Genç mühendislerimiz Hollanda’ya gittiler. Aylık 5 bin dolar. Ama aynı işi yapan Hollandalıya aylık 10 bin dolar veriliyor. Gençlerin bir özgürlük alanlarını büyütmeniz lazım, iki onları baskılamamanız lazım. Üniversiteler böyle giderse bir şey yapamazsınız zaten. Mesela Londra’ya gidin, ortaöğretimden itibaren çok sayıda Türk öğrenci göreceksiniz. Çocuklarını orada okutuyorlar. Orada daha farklı bir dünya var. Bir gencin özgüveni kayboluyorsa, bu ülkede hiçbir işe yaramıyorum diye düşünüyorsa, başka ülkelere gitmeyi düşünüyor. Eskiden fırsat eşitliği vardı. Fakir bir ailenin çocuğu da iyi bir okulu kazanıp gidebiliyordu. Eğitim sistemi çöktü. 4+4+4 sisteminin önergesini veren 5 milletvekilinin hiç birisi eğitimci değil. Çocuklarımızı denek olarak kullandık.

Umutsuzluk gençlerde büyük bir sorun. Bizim kuşak, babamızın elde ettiği gelirden daha yüksek bir gelir elde etti. Babamız ilkokul mezunuyken, biz üniversite mezunu olduk, babamız 100 alırken, biz 500 lira aldık 1000 lira aldık. Şimdi yeni kuşak maalesef babalarının aldığı gelirden daha düşük bir gelire mahkum oldular. Zaten sorun orada. Normalde bir üste çıkmaları lazımdı. “Babamdan annemden daha iyi okudum. Çok daha fazla bilgiliyim ama daha düşük bir gelirim var, neden” diye düşünüyorlar. Hukuk fakültesini bitiren bir genç avukat olurdu, anne baba gurur duyardı. Şimdi o kişi asgari ücretle iş bulamıyor. Bu gence nasıl umut vereceksiniz. Ama bu gence tüm ülkeler talip. Kanada’sından Almanya’sına, Japonya’ya kadar herkes bu gence talip. Çünkü sıfır maliyetle alacak. Türkiye’nin var olan itibarını artırırsanız. Sanatı, kültürü, entelektüel düzeyi, dünyada konuşulabilir hale getirirseniz onlardan faydalanırsınız. Aksi halde Türkiye’ye dönmezler. Mesela dünyada saygın bir yazarı davet etseniz, gideyim mi gitmeyim mi diye tereddüt ediyor. Bu otoriter yapı korkutuyor.

kılıçdaroğlu chp millet ittifakı seçim adaylık cumhurbaşkanı kaybederiz ekonomi kamulaştırma