Kemal Kılıçdaroğlu "Döviz garantili TL mevduat sistemi" hakkında ilk kez konuştu: Asla yapılmaması gereken bir kötülüğü yaptılar

TAKİP ET

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Döviz garantili TL mevduat sistemi" ve döviz kurlarındaki sert düşüş hakkında TBMM'deki grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, "Bu ülkeye yaptıkları kötülük yetmedi, asla yapılmaması gereken bir kötülüğü daha yaptılar" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı "Döviz garantili TL mevduat sistemi" planıyla birlikte döviz kurlarında düşüş yaşandı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yaşanan gelişmeler hakkında TBMM grup toplantısında ilk kez konuştu.

"Döviz garantili TL mevduat sistemi" üzerinden Erdoğan'ı eleştiren Kılıçdaroğlu, "Aslında yönetemeyen, yeteneği olmayan, ülkeyi bu hale getiren kişiye ne söyleyeceksiniz? Onu muhatap almak istemem. Ama işin ucunda milletin kaderi var. Bu ülkeye yaptıkları kötülük yetmedi, asla yapılmaması gereken bir kötülüğü daha yaptılar" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Demokrasisi gelişmiş, insan hakları gelişmiş bir Türkiye isteriz. Hepimizin ortak arzusu budur. Hangi görüşten olursa olsun tüm vatandaşlarımızın isteği böyle bir Türkiye’dir. Bir Kara Kış Fonu kurun, fakir fukaraya destek verin dedik. Yapmadılar. Biz de belediye başkanlarımıza söyledik. Bizim belediyelerimizde hiçbir çocuk yatağa aç girmesin istedik.

Önce hükümete çağrı yaptık. Bu kadar zam geldi, halk nasıl ödeyecek, Kara Kış Fonu oluşturun dedik. Yapmadılar. Ama bizim belediyelerimiz harekete geçti. Büyük bir özgüvenle çalışıyorlar. Bütün belediye başkanlarıma teşekkür ederim, tarih yazıyorlar.

Belediyelerimiz 3 Kasım-17 Aralık tarihleri arasında 80 bin 400 aileye nakdi yardım yaptı. 420 bin 580 aileye ısınma yardımı yaptı. 210 bin 410 öğrenciye eğitim ve kırtasiye yardımı yaptı. Biz neler yapıyoruz, araştır kardeşim. Hatamız, eksiğimiz varsa söyle. Her eleştiriye bakarız. Ama karşı taraf yanlış yapıyorsa oraya da dikkat et.

"SORUNUN TEMELİ GÜVENDİR"
İktidar güven ortamı yaratabilir mi, yaratamaz. Dış güçler diye kıyameti kopardılar. Kendi bakanları ‘ortada dış güç yok’ diyor. Türkiye’nin stratejiye ihtiyacı var. Türkiye’nin önümüzdeki 30 yılı 40 yılı planlayacak stratejiye ihtiyacı var. Ama yarını göremiyorsanız strateji yapamazsınız!

Öyle bir noktaya geldik ki, bırakın yarını görmeyi, bir saat sonra ne olacak, kimse onu bilmiyor. Ekonominin bu kadar bozulduğu bir ortamda sanayici de üretici de durmuş durumda. Sorunun temeli güvendir. Bir siyasi otoriteye güven duyulmuyorsa sorunlar çözülmez. Geçen her gün çok daha ağır maliyetler geliyor. Kurtulmanın tek yolu sandığı getirmektir.

Taç giyen baş akıllanır. Bir sorumluluk üstlendiği için akıllanır. Her şeyi ben bilirim dediği zaman, kişi kendini bilmez. İyi bir siyasetçi alkıştan çok eleştiri ister. Hz. Ömer “Bana kusurlarımı söyleyenler benim gerçek kardeşlerimdir” der.

Devlet liyakatle yönetilir. Devlet bir kişinin malı değildir. Devleti yöneten kişi doğruları duymaya tahammül edemiyorsa makamından ayrılmalıdır. Ekonomide bugüne kadar karşılaşmadığımız sorunları yaratıyor ve yaratmaya devam ediyor.

Devleti yönetenlerin eleştiriden korkmaması lazım. Devlet bir şirket değildir, bir kişinin malı mülkü değildir. Bir kişi “Ben devletin sahibiyim” diyor ve devleti yanlış yönetiyor. Kargaşa çıkarıyor. Ekonomide şimdiye kadar hiç olmayan sorunları yarattı.

"13. CUMHURBAŞKANIMIZ MİLLET İTTİFAKI'NIN OLACAK"
Bugün bankalardaki tasarruf mevduatının yüzde 66,4’ü dövizdedir. İnsanlar ülkenin para birimine güvenmiyor. Edirne'yi ve Kars'ı korumak ne ise Türk Lirasının itibarını korumak da aynı şeydir. Faize karşıyım deyip Londra’daki tefeciye 194 milyar dolar faiz ödüyorsanız, bir sorun var demektir. Türkiye yönetilemiyor demektir. Bütün demokrasilerde sorunu siyasi partiler çözerler. Sorunu yaratan kurum sorunu çözemez. 13. Cumhurbaşkanımız Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı olacak.

Milletin takdiri, Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda 13. cumhurbaşkanımız inşallah Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı olacak. İlk yapacağımız iş güveni tesis etmek. Güveni tesis etmenin yolu sorunu yaşayanla sorunu çözenin yan yana gelmesidir.

Sanayici, işçi, esnaf, çiftçi derdini anlatacak. Diğer tarafta sorunu çözecek bakanlar oturacak. Buna Ekonomik ve Sosyal Konsey diyoruz. İlk bir hafta içinde bunlar yan yana gelecek. İlk bir hafta içinde düzenleyici ve denetleyici kurumların başına liyakatli kişiler getirilecek. Devlet yönetiminde keyfilik önlenecek.

Biz keyfi hareket etmeyeceğiz. TBMM’nin çıkardığı kanunlara uygun hareket edeceğiz. Şu anda Merkez Bankası’nın bağımsızlığı söz konusu değil. İstediğiniz zaman istediğiniz kişiyi getirebiliyorsunuz. Bu, güveni sarsar.

YENİ SİSTEM HAKKINDA İLK KEZ KONUŞTU
Güven kurumu olmasını ve Türk Lirası’ndan da sorumlu olmasını istiyoruz. Kul hakkı yiye yiye şiştiler. Döviz garantili ihaleler var. Türk lirasını pul ettiler, yandaşlarına verdikleri ihaleleri de döviz bazında yaptılar. Öyle bir düzen kurdular ki.

İlk bir haftada, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulan fakat bankacılıktan anlamayan kişilerin atandığı Para Politikası Kurulu’nu kapatacağız. Bu görevi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yerine getirecek. Merkez Bankası’na liyakatli kişiyi atayacağız.

Aslında yönetemeyen, yeteneği olmayan, ülkeyi bu hale getiren kişiye ne söyleyeceksiniz? Onu muhatap almak istemem. Ama işin ucunda milletin kaderi var. Bu ülkeye yaptıkları kötülük yetmedi, asla yapılmaması gereken bir kötülüğü daha yaptılar.

kılıçdaroğlu chp döviz dolar mevduat erdoğan akp ekonomi