İBB yetkilsi Mahir Polat'tan el konan yalılar için 'imar vurgunu' iddiası

İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Fehime ve Hatice Sultan yalılarında yapılan işlemler ile ilgili paylaştığı fotoğraflarla 'restorasyon bahanesiyle imar vurgunu yapıldığını' iddia etti.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin mülkiyetinden alınarak Hazine'ye devredilen Fehime ve Hatice Sultan Yalılarıyla ilgilitartışmalar devam ediyor.

İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğraflarda, yalılarda restorasyon bahanesiyle imar vurgunu yapıldığını belirtti.

Polat paylaşımında şu ifadeleri kullandı;

2009’da üç yıl içinde restorasyonu yapılsın diye ihale edilip 13 yıldır restpre edilmeyen, bugün İBB den hukuksuzca alınan Fehime ve Hatice Sultan saraylarına İBB neden içeri alınmıyordu. Çünkü tarihi saray perişan edilmiş, tarihi eserler poşetlerin altında çürütülmüştü.

Çünkü restorasyon bahanesiyle alınan 4 bin 500 m2 alana sahip iki sarayın 39 bin m2’ye çıkarılan kaçak imalatlarıyla bir imar vurgununa dönüştürülmüştü.

Çünkü otopark dedikleri alanda balı salonları, 25 metre denizin altına indikleri bir inşaat vurgunu yapmışlardı.

Üç yıldır İBB mülkünü şirketin işgalinden kurtarmak için görevini yapmaya çalışan İBB çalışanlarına karşı onlarca suç işlendi.

Bugün İBB’den alındı. Restorasyon adı altında tarihi sarayların katliamı ve imar vurgunu kapalı kapılar ardından devam edecek.

Nasıl bir imar vurgunu olduğunu tarihi sarayların altı oyularak yapılmış, yerin 25 metre altına inmiş devasa balo salonunun içinde çalışan iş makinesinin boyutundan anlayabilirsiniz.

Bu gördüğünüz ‘tarihi sarayın’ içi. Tarihi saraylar mahvedilmiş, sözde restorasyon adı altında bir otel şantiyesine döndürülmüş.

İŞTE POLAT'IN PAYLAŞTIĞI FOTOĞRAFLAR

İMAMOĞLU DA TEPKİ GÖSTERMİŞTİ

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da söz konusu devir işlemi için şunları kaydetmişti: “Bugün İBB’nin milyarlarca lira değerindeki iki mülküne daha merkezi idare tarafından el kondu. Hem hukuk nezdinde iflas etmiş bir dayatma, hem de halk nezdinde iflas etmiş bir yönetim anlayışıyla bir kez daha muhatap olduk. Hukuki olarak sonuna kadar konunun takipçisiyiz.”