Gürcan Dağdaş, mermili tehditlerin nedenini açıkladı
Aykırı yazarı, eski bakan Gürcan Dağdaş, katıldığı canlı yayında İktidarın ayrıştırıcı söylemleri devam ettiği sürece 'Mermi de gösterirler, silah da gösterirler' diyerek konuya tepki gösterdi.
AKP Gençlik Kolları üyesinin sosyal medya hesabı üzerinden bir kavanoz dolusu mermiyi paylaşıp, muhalefete yönelik tehdit mesajları savurması, kamuoyunun gündemine bomba gibi düşmüştü.
Aykırı yazarı Gürcan Dağdaş, TELE-1 televizyonunda katıldığı canlı yayında, AKP hükümetinin iktidar olduğu 18 yıllık süre boyunca, sürekli ayrıştırıcı bir dil kullandığını ve bunun sonucu olarak da insanların kâh silah, kâh mermi göstererek kutuplaştıklarını dile getirdi.
İşte yazarımız Dağdaş’ın açıklamalarından öne çıkanlar:
“İktidar olarak siz bölücü dili kullanmadığınız müddetçe karşınızdakilerin bunu kullanması, bunun üzerinden siyaset geliştirmesi mümkün olmaz. Çünkü yönetimde siz varsınız dolayısıyla sizin şefkatiniz ve sevginiz karşınızdaki siyaseti belirler. İşte siz bunu yapmazsanız adam kavanoza doldurur mermileri önüme geleni keserim biçerim der.”
Yaşanan mermi göstererek tehdit etme olayından sonra “Hangi çağdayız? Burası Afganistan mı? Pakistan mı?” diyen Dağdaş sözlerine şöyle devam etti;
“Her gün kafası bozulan ya silahla ya küfürle çıkıyor sosyal medyaya. Huzur ne zaman gelecek bu evin içerisine? Biz şu partili bu partili olup birbirimizi boğmaktan, birbirimizle savaşmaktan, birbirimizin enerjisini tüketmekten ne zaman vazgeçeceğiz? 18 yılın sonunda hâlâ ayrıştırıcı, cepheleştirici üslubu devam ettirerek sandık skoru elde etmek istiyorsa, yani ben onu zaman zaman ifade ediyorum, sayın cumhurbaşkanı sokağı en iyi bilen adamdır. Çünkü sokağı yaşamıştır. Oralardan geliyor. Şimdi önümüzde iki tane soru var; ya Sayın Cumhurbaşkanına tozpembe bir tablo takdim ediyor etrafındaki danışmanları, ya da Sayın Cumhurbaşkanı sokağı unutalı çok olmuştur. Sanki başka bir gezegende yaşıyor gibi.”
Siyasetin ilk görevinin toplumun tansiyonunu optimum düzeyde tutmaktır diyen Dağdaş sözlerini şöyle sürdürdü;
“Şimdi siz sokağın tansiyonunu yükseltir bir noktaya doğru götürürseniz ve etrafınızda bu kadar büyük bir emperyalist kuşatmanın da olduğu bir noktada iseniz, evin içinde fitne çıkartmak isteyenler için çok rahat bir zemin oluşturmuş olursunuz. Sonra da dönüp bu emperyalist yapı bizim evimizin içine fitne soktu falan diyemezsiniz, diyeceğiniz imkân kalmaz. Çünkü bizzat zemini siz oluşturmuş olursunuz, bu günah sizin günahınız.”
“ Bu coğrafyada masumiyet hayvanlarda ve çocuklarımızda filan var, şüphesiz hepimizin ortak günahıdır bugünkü tablo. Belki burada tasnif yaparken az günahkâr çok günahkâr diye bir tasnif yapmamız lâzım. Böyle baktığımızda 18 yıllık AKP İktidarı, Türkiye’deki olup bitenler içerisinde çok çok günahlar işledi, çok çok ağır bedeller ödetti Türkiye’ye.”