Geleceğin gazetecileri kaygılı: Basın özgürlüğünü yitirdi, tutuklanabiliriz, aç kalabiliriz!

TAKİP ET

Türkiye'nin farklı üniversitelerinde 'gazetecilik' eğitimi alan öğrenciler, mesleki kaygılarını Aykırı'ya anlattı. En büyük kaygılarının, 'geçim sıkıntısı' olduğunu belirten genç adaylar, basının özgür olmamasından ise rahatsızlık duyduklarını ifade etti.

AYKIRI / ÖZEL HABER / EGEHAN ERKÜN

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre; gazetecilik, alanında en zor iş bulunan mesleklerin başında geliyor. Hedefleri doğrultusunda eğitimlerini sürdüren gazetecilik bölümü öğrencileri, gelecek kaygılarını Aykırı’ya anlattı. Genç adaylar, en büyük kaygılarının ‘geçim sıkıntısı’ olduğunu dile getirirken, mesleklerini yapabilmek için ülkede özgür bir ortamın bulunmadığını savundu.

SENA SELİN KÖSE (MARMARA ÜNİVERSİTESİ)
Marmara Üniversitesi Gazetecilik bölümü öğrencisi Sena Selin Köse, çağdışı çalışma şartlarında köle muamelesi görmekten korktuğunu söyledi. Öte yandan sektördeki alaylı çalışanların, iletişim fakültesinde eğitim alan gençlerin işlerini zorlaştığını da belirten Köse, işsiz kalma kaygısı duyduğunu ifade etti.



“TEK İSTEĞİM KÖLE MUAMELESİ GÖRMEMEK”
Çabalarının karşılığını alamamaktan endişe duyduğunu belirten Köse, “Bu kesinlikle ‘Az iş yapayım, çok kazanayım’ düşüncesi değil. Tek istediğim verdiğim emeklerin boşa gitmemesi ve çağdışı çalışma şartlarında köle muamelesi görmemek” dedi.

“DÜRÜST HABERCİLİK YAPAN İNSANLAR TUTUKLANIYOR”
Türkiye’de basının özgür olmamasına da dikkat çeken Köse, “Ne yazık ki bu konuda dünyada çok kötü bir imaj çiziyoruz. Çünkü dürüst habercilik yapan insanlar tutuklanıyor. Haberi yapan kuruluşlar çeşitli cezalarla zarara uğratılıyor. Halkın haber alma özgürlüğü gasp edilirken, olan yine gerçeklerden mahrum bırakılan vatandaşa oluyor. İnanıyorum ki ileride basının son derece özgür olduğu, vatandaşın fikrini açık açık dile getirebildiği güzel bir Türkiye’de yaşayacağız” diye konuştu.

“BİZLER BU İŞLEYİŞE ‘DUR’ DİYECEĞİZ”
Gazetecilik mesleğini seçtiği için pişman olmadığını dile getiren Köse, “Bu mesleği seçtiğim için pişman değilim ama pişman olmamız için çalışıyorlar. Ülkede hakim olan umutsuzluk ve sadece haber yaptığı içi tutuklanan gazeteciler bunun en bariz örnekleri. Fakat son yıllarda sadece seçim propagandalarında akıllara gelen Z kuşağı, yani bizlerin, bu işleyişe “dur” diyeceğine inanıyorum” dedi.

DİLEK EROL (SAKARYA ÜNİVERSİTESİ)
Sakarya Üniversitesi Gazetecilik bölümünde eğitim alan ve gelecekte spor muhabiri olmayı hedefleyen Dilek Erol, işsiz kalmaktan korkmadığını ancak basına sansür uygulanmasından kaygı duyduğunu belirtti.



“YILDIRMA POLİTİKALARI, MESLEĞİN EN DİKENLİ TARAFI”
Basına sansür uygulandığı için kaygılı olduğunu dile getiren Erol, “Bu durum, mesleğin yapısına aykırı olmasına rağmen ne yazık ki karşımıza çıkıyor. Kaygılarımdan en büyüğü bu sanırım. Bunun yanında gazetecilere yönelik yapılan yıldırma politikaları da bence mesleğin dikenli taraflarından” dedi.

“DOĞRU ADIMLAR ATMAK İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPIYORUM”
İdealist bir karaktere sahip olduğunu ve kariyeri için elinden geleni yaptığını söyleyen Erol, “Hedeflerimi gerçekleştirme doğrultusunda doğru adımlar atmak için elimden geleni yapıyorum. Bu hedefler, hayatıma yön verme konusunda rehber konumunda oluyorlar. Onlarca işsiz mezun var. İş bulmanın kolay olmadığı çok aşikâr. Ama bir şekilde kendimi kanıtlayabileceğime inanıyorum. Bunun için çalışıyor ve bu emeklerimin karşılığında iş bulabileceğimi düşünüyorum. Direkt olarak bir iş garantisinden bahsetme ihtimalim tabii ki yok. Fakat iş bulamayacağım karamsarlığına kapılmanın da bir anlamı olduğunu düşünmüyorum” diye konuştu.

BERAT TEMİZ (KONYA SELÇUK ÜNİVERSİTESİ)
Konya Selçuk Üniversitesi Gazetecilik bölümünde eğitim alan Berat Temiz, bu mesleği, halka doğru bilgiyi ulaştırmak için seçtiğini söylerken, en büyük kaygısının ise geçim sıkıntısı yaşamak olduğunu belirtti.



“GEÇİM SIKINTISI YAŞAMAKTAN KORKUYORUM”
Çalışmanın başarıyı getireceğini inandığını aktaran Temiz, “Gazetecilik mesleğini, halkı bilgilendirmek, siyasi kişilerle ve yetkili makamlarla muhatap olmak istediğim için seçtim. İşsiz kalmaktan korkmuyorum. Çalışmanın, okumanın ve araştırmanın beraberinde başarıyı getireceğine inanıyorum. Bir kurum ya da kuruluşta çalışmasam bile sosyal medyanın gücünü kullanabilirim. Ancak hak ettiğim ücreti alamayıp geçim sıkıntısı yaşamaktan kaygı duyuyorum. Medyada yeni işe başlayan ya da yerelde çalışan kişilere çok düşük ücretler veriliyor. Gerekli olanaklar yeteri kadar sağlanmıyor. Yıpranma hakkımız verilmiyor” ifadelerini kullandı.

YAŞAR NURİ KURUKAFA (MARMARA ÜNİVERSİTESİ)

“BİRLİĞİ SAĞLAMAK İÇİN BU MESLEĞİ SEÇTİM”

Marmara Üniversitesi Gazetecilik bölümünde eğitim alan ve gerçekleri kamuoyuyla paylaşmak için bu mesleği seçtiğini ifade eden Yaşar Nuri Kurukafa, “Ülkemin gerçeklerini halka sunmak isteğim için gazetecilik mesleğini tercih ettim. Halk, ülkesinin gerçeğini bilirse daha sıkı sarılır. Soru işaretleri çok olursa birlikten kopmalar olur diye düşünüyorum. En iyisi şeffaflık. Gazeteci şeffaf olmalı hiçbir şeyi saklamamalı. Benim amacım birlik. Birliği sağlamak için bu mesleği seçtim” şeklinde konuştu.



“NİTELİKSİZ GAZETECİLER YÜZÜNDEN YALAN HABER ARTIYOR”
Niteliksiz gazetecilerin yalan haberin artmasına yol açtığını söyleyen Kurukafa, “Mesleğimle ilgili temel kaygım, vatansever insanların azalması ve niteliksiz elemanların çoğalmasıdır. Niteliksiz gazeteciler çoğalırsa yalan haber artar ve halk yanlış bilgilenir” dedi.

“ÖZGÜRLÜK TANIMI HİÇBİR ALANDA YOK”
Basın özgürlüğünün algılanması için önce ‘özgürlük’ tanımının netleştirilmesi gerektiğini aktaran Kurukafa, “Türkiye’de basın özgürlüğünün olduğunu düşünmek abes kaçar. Çünkü bu ülkede oturmuş bir özgürlük tanımı yok hiçbir alanda. O yüzden bugünlerde özgürlük alanında kargaşa yaşıyoruz. Önce oturup özgürlüğün ne olduğu hakkında gelişmiş milletler gibi kafa yormalıyız” diye konuştu.
 

gazetecilik öğrenci iletişim fakültesi basın özgürlüğü iletişim fakültesi öğrencileri gazetecilik bölümü öğrencileri gazetecilik bölümü haber aykırı