Ersin Tatar'dan Ayşenur Arslan'ın TMT hakkındaki sözlerine sert tepki
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ayşenur Arslan'ın "Türk Mukavemet Teşkilatı" hakkındaki tepki çeken sözlerine yanıt verdi. Tatar, "Bu tarz açıklamalar cahillikten ileri geliyor" dedi.
Kıbrıs'ın Kuva-yi Milliye'si olarak bilinen Türk Mukavemet Teşkilatı'yla ilgili tepki çeken ifadeler kullanan Ayşenur Arslan'a bir tepki de KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'dan geldi.
Tatar, Arslan'ın "Türk Mukavemet Teşkilatı illegaldi" sözlerine "Bu tarz açıklamalar cahillikten ileri geliyor" şeklinde yanıt verdi.
"TMT, efsanevi bir direniş örgütüydü. Kıbrıs Türk halkına karşı saldırılara Türkiye'nin desteği ile kurulan teşkilat Kıbrıs Türk halkının bugünlere gelmesinde emeği olmuştur.
Merhum Adnan Menderes başbakan Özel Harp Dairesi'ni görevlendirmiş, örtülü ödeneğinden de bu teşkilatın kurulabilmesi için de destekler vermiştir. Fevkalade efsanevi bir direnişle Kıbrıs Türk haklının direnmesinde destek vermiştir.
Bilmeden konuşmamak lazım. 1960'ta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulduktan sonra da saldırılara yönelik taarruzlara direnebilmiş, 1974'e kadar köylerimizin, evlerimiz yakıldığında, on binlerce insanımız çadırlarda yaşarken direniş ruhuyla varlığımızı sürdürebilme TMT gibi efsanevi bir komutanlığın çok büyük bir katkısı olmuştur. 1 Ağustos 1976'da TMT resmi olarak güvenlik komutanlığına dönüştürülmüştür.
Gerçekten burada çok büyük hizmetler vardır. Çok şehitlerimiz, kahramanlarımız vardır. Biz bu konuları bilmeden marjinal grupların bizim TMT'ye çirkin söylemleri lafları meseleyi başka yere çekmek için Türkiye Cumhuriyeti'nde bilmeden okunması alet olması bizleri üzer. TMT şanlı bir direniş örgütüdür.
Kıbrıs Adası, Osmanlılar tarafından Venediklilerden fethedilmiştir. 1571'den beri bu topraklarda var olan Kıbrıs Türk halkı büyük bir siyasi mücadele verilmektedir. Burada önemli bir mücadele vermektedir. Yan yana yaşayan iki ayrı eşit devlet artık bizim gerçekten sürdürmemiz gereken siyasettir. Egemenlik temelinde bir anlaşma Kıbrıs Türk halkının onay vereceği bir anlaşmadır. Anavatanımız Türkiye'nin ve garantör ülkenin bu anlaşmada söz hakkı olduğunu da vurgulamak istiyorum. Bu çok önemlidir."