E.Korgeneral Hasan Kundakçı hayatını kaybetti

TAKİP ET

E.Korgeneral Hasan Kundakçı Paşa hayatını kaybetti.

Türkiye’nin yetiştirdiği en değerli komutanlardan biri olan, askerlik yaptığı dönemde PKK'ya kök söktüren, sıcak çatışmalara tamburalı silahıyla bizzat giren E.Korgeneral Hasan Kundakçı hayatını kaybetti. 

Kundakçı Paşa'nın ailesi tarafından yapılan açıklamada: "MSÜ Korumalı Lojmanları B Blok D.4 adresinde ikamet eden Em.Korg.Hasan KUNDAKÇI 16.01.2023 sabahı tansiyon düşüklüğü şikayetiyle gittiği Kavacık Medistate Hastanesinde kalbinin durması üzerine saat 12.35 te vefat etmiştir. Cenazesi 18.01.2023 tarihinde Selimiye Camiinde düzenlenecek törenle Zincirlikuyu mezarlığına defnedilecektir. Selimiye Camiinde düzenlenecek törenin saati daha sonra belirlenecektir." denildi.

Prof. Dr. Bingür Sönmez'in, Hasan Kundakçı Paşa hakkındaki yazısı:

"Sınırda Bayrak İndirme Olayı Hasan Kundakçı’nın cesurluğu"
11 Ağustos 1996 yılında yolculuğa Batı Almanya'dan başlayan; Batı
Avrupalı, Rum ve Yunanlı motosikletliler Kıbrıs'ta sınırları delip,
Türk topraklarına girerek, Türk bayrağını indirip yerine Rum bayrağı
çekeceklerini açıklıyorlar.
Motosikletlilere Rum-Yunan Ortodoks kiliseleri destek veriyor. ABD
Büyükelçisi de iki günde bir Korgeneral Hasan Kundakçı’ya gelip, Rum bayrağını kast ederek; "Motosikletliler sınırınızı geçip bayrak direğinize bir bez parçası asacaklar, bundan bir şey olmaz" diyor.
Kundakçı Paşa da ABD Büyükelçisine, "Öyleyse Rauf  Denktaş Bey'den izin
alın, ben sessiz kalayım"
diyerek onlara zekice bir tuzak kuruyor.
Fakat bu tuzağa düşmeyen Büyükelçi de diyor ki; "o zaman KKTC'yi
tanımış oluruz".
Bunun üzerine Kundakçı Paşa;
"O halde bizi zorlamayın. Bizim sınırımızı geçmeye kalkan kim olursa olsun kurşunlarım. Onun için sakın sınırda bulunan bayrak direğine çıkıp Türk Bayrağı'nı indirmeye ve Rum bayrağı çekmeye yeltenmesinler" çıkışını yapıyor.
Hasan Kundakçı Paşa, Türk askerlerine şunu söylüyor;
“Eğer sınırlarımızı bir kişi geçer, Bayrağımızı indirirse ben Türkiye'ye dönmem, dönemem. Alnıma tabancayı dayar, dokunurum tetiğe.”
11 Ağustos 1996 günü, işin ciddiyetini anlayan motosikletlilerden en
az yarısı bu işlerden vazgeçiyor, ortada sadece Rum ve Yunanlılar
kalıyor.
14 Ağustos 1996 günü 35-40 fanatik Rum ve Yunanlı, hududumuzu delip
Bayrağımızı indirmeye kalkınca, bayrak direğine tırmanan bir Rum, Türk
Bayrağına dokunamadan tek kurşunla yere indiriliyor. Bu fanatiklere destek veren iki İngiliz askeri de kalçalarından vuruluyor.
Korgeneral Hasan Kundakçı anlatır:
Olaydan on dakika sonra odamda oturuyordum, BM Barış Gücü Komutanı Tuğgeneral ve BM Kurmay Başkanı İngiliz Albay geldi:
- Sayın Generalim, çok kötü şeyler oldu. Bayrak direğine çıkan bir
kişi öldü ve iki de İngiliz askeri kalçasından yaralı”.
Onlara dedim ki;
- Sizi kaç gündür uyarıyorum. Bu işe mani olabilirdiniz, olmadınız, üstelik o vurulan İngiliz askerleri de motosikletli fanatiği direğe doğru yönelttiler. Engel olabilirlerdi. Olmadılar. Merak etmeyin Albayım, biz iki İngiliz askerini uyardık. İsteseydik öldürebilirdik, sadece uyardık, öldürmedik. Onun için kalçalarından kurşunladık.
BM Kurmay Başkanı İngiliz Albay:
- Ölebilirlerdi Generalim”, diye yüksek sesle konuştu.
İngiliz Albay küstahlaşınca, Kundakçı Paşa odadaki havalı tabancayı
alır. Albaya der ki;
- Yan taraftaki hedefi yenile”. Albay şaşkındır ama hedefi yeniler. Paşa, 25 metreden 5 el ateş eder,
- Oku puanları Albayım”, der.
Puanlar okunur, 50 üzerinden 5 kurşun da 49'a isabet etmiştir. Biraz önce küstahça konuşan İngiliz Albay şaşırır ve susar. Korgeneral Kundakçı devam eder,
- Şimdi anladınız mı?... Türk Bayrağını indirmek isteyeni şah damarından vurup öldürmek istedik, öldürdük. Sizin iki İngiliz'i öldürmek istemedik, sadece uyardık...
Büyük Devlet olma vizyonu gereği; sağı solu ağlama duvarı haline getirip, salya - sümük ondan bundan medet ummazsınız.
Gereğini gerektiğinde yapar, geçersiniz!... Prof. Dr. Bingür SÖNMEZ
Hasan Kundakçı Paşamıza ve Prof. Dr. Bingür Sönmez’e sağlıklı günler dileriz.
14 Ağustos 1996'da KKTC topraklarında Türk Bayrağını yere indirmeye

HASAN KUNDAKÇI KİMDİR?

Hasan Kundakçı (1937) Türk askerdir. 1955'te Kuleli Askerî Lisesinden, 1957'de Kara Harp Okulundan piyade asteğmen rütbesiyle mezun oldu. Piyade Okulundaki sınıf eğitimini 1959'da tamamlamayı müteakip 1961-1962 yıllarında, 12. Kore Bölüğü'nde takım komutanlığı, 1965-1967 yıllarında Ağrı ve Tendürek Dağları'nda sınır bölük komutan­lığı yaptı. 1979-1980 yıllarında Kıbrıs'ta 230. Piyade Alayı komu­tanlığı yaptı. 1984'te tuğgeneralliğe yükseldi. İki yıl 70. Mekanize Piyade Tugayı komutanlığı ve Siirt'te Sıkıyönetim komutan yardımcılığı görevini yürüttü. 1986 yılında Özel Harp Dairesi başkanlığına atandı. 1970'li yıllarda Atina'da askeri ataşe olarak görev yaptı. 1994-95 yıllarında Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Kuzey Irak üzerinde çok etkili bir askerdi. 1993-95 yılları arasında Diyarbakır Jandarma Asayiş Bölge Komutanı olarak görev yapmıştır. 20 Mart 1995 tarihli PKK'ya ağır darbe vuran Cudi Dağı Operasyonu'nu yönetti. Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı olarak görev yaptığı sırada 14 Ağustos 1996 günü Rum gösterici Solomos Solomou'nun bayrak direğine tırmanırken vurulup öldürülmesiyle Kıbrıs Rum Kesimi'nin başvurusu üzerine Interpol tarafından hakkında kırmızı bülten çıkarıldı. 1996'da görev süresi 1 yıl uzatıldı ve 1997 yılında emekli oldu. Evli ve iki çocuk babasıdır. 22 Ekim 1993 günü Diyarbakır'ın Lice ilçesinde militanlar ile güvenlik güçleri arasında başlayan çatışmada Tuğgeneral Bahtiyar Aydın, başına isabet eden bir kurşunla vurulmuş, Asayiş Komutanı Korgeneral Hasan Kundakçı ve yardımcısı Tümgeneral İlker Başbuğ'u taşıyan helikopter yoğun Kanas ateşi altında Diyarbakır'ın Lice ilçesi üzerine gelip alçalmaya başlamış ve 55 yaralı ve hasta askerin bulunduğu iddia edilen okulun bahçesine inmiştir.

Telsizle haberleştiği iddia edilen PKK'lıların, "Hasta, sakat fark etmez, 55 asker iyi skandal olur" dediği iddia edildi. Korgeneral Kundakçı askerlerin motive olabilmesi için "Arkadaşlar teröristler sizi gözlerine kestirmiş, biraz sonra saldıracaklarmış. Yataklarınızda basılarak öleceğinize, mevzide çarpışarak ölünüz. Sizin için zor olduğunu biliyorum ama, hemen kalkın, aşağıda toplanın" demiştir. 55 yaralı asker 2 general ve yaverleri ile 2 pilot toplam 61 asker çatışmaya başlamışlar, ilçenin doğusunda 20-25 kilometre mesafede militanlarla çatışma halindeki Askeri kışladaki birlikler gelene kadar (14 saat sonra) çatışma bitmiştir.