Çuval olayı ile TSK nasıl test edildi!

TAKİP ET

4 Temmuz 2003 yılında Türkiye Cumhuriyet tarihinin en acı olaylarından biri yaşandı. O günlerde yapılmak istenen aslında neydi? Emekli Korgeneral Altay Tokat'tan Aykırı'ya çarpıcı değerlendirme; "TSK test edildi ve tepkileri ölçüldü."

AYKIRI / SÖYLEŞİ

4 Temmuz 2003...

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en seçkin personeli ABD'li bir grup asker tarafından gözaltına alınmak isteniyor. Ya çatışma çıkacak ya teslim olunacak...

Karargah ile sıcak bir telefon trafiği ve "çatışmayın, teslim olun" emri.

Her şey o andan itibaren başlıyor.

Irak'ı işgal eden ABD güçleri, askerlerimize ters kelepçe takıyor, yetmiyor başlarınar çuval geçirip kamyon kasasına dolduruyor. Bununla da yetinmeyen ABD'liler fotoğraflarını çekip medyaya servis ediyor.

Askerlerimiz tam 1 hafta boyunca Bağdat'ta esir tutuldu.

Tarihe "Çuval olayı" olarak geçen hadisede dönemin siyasilerinin verdikleri tepkiler de hâlâ konuşuluyor. Dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin grup toplantısında dönemin Başbakan'ı Recep Tayyip Erdoğan'ı suçluyor ve tepkinin zayıf kaldığını, ABD'nin özür dilemesi gerektiğini söylüyordu.

Başbakan Erdoğan ise yine partisinin grup toplantısında cevap veriyor "Biz devlet yönetiyoruz devlet, nota verecekmişiz, müzik notası mı" diyordu.

E.KORGENERAL ALTAY TOKAT: "PLANLI VE DEVAMI GELEN BİR EYLEM"
O günlerle ilgili, Emekli Korgeneral Altay Tokat ile konuştuk. Korgeneral Tokat, Aykırı'ya çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. TSK'ya yapılanın sıradan bir eylem olmadığını ve sonraki yıllarda yapılacak operasyonlara zemin hazırlandığına dikkat çeken Tokat, zamanın Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün sessizliğine dikkat çekti.

İşte Altay Tokat'ın Aykırı'ya özel açıklamaları:

4 Temmuz 1776 ABD nin Kuruluş  Günü,
4 Temmuz 2003, ABD Askerlerinin, Irak'ın kuzeyinde konuşlu Türk Askerlerinin yani Mehmetçiğin başına  çuval geçirip Bağdat'a götürerek bir hafta rehin (bir anlamda tutsak) tuttuğu acı günün 17. senesi.

Bu kara leke dünya var oldukça Milletimizin ve Mehmetçiğin şeref, onur, gurur ve moraline indirilen bir kara gün olarak her yıl 4 Temmuz'da içimizi parçalamaya devam edecek.

Çuval olayında bizi sınayan ABD, daha sonra İncirlik Üssün'de görevli Türk  Subayının el ve ayaklarına  kelepçe taktı. Bu  aşağılık  iki olayı, topu ABD ye atarak geçiştiremeyiz. Suçlu biziz. 

Meşru müdafaa hakkını kullanamayan ve bunun  karşılığını misliyle alamayan biziz.

Esas sorumlu, dönemin komuta heyetini oluşturan askerlerdir kanaatindeyim. Üstelik baş sorumlu  zamanın Genelkurmay Başkanı olaya tepki göstermeyip "normal" diyebilmiştir.

Fikret Bila, Komutanlar Cephesi adlı kitabında Hilmi Özkök ile yaptığı mülakat bölümünde  yazmıştır.

İSTİFA ETMEDİĞİ GİBİ 15 TEMMUZ'A GİDEN SÜREÇ BAŞLATILDI

Olayın  bir  başka enteresan yönü daha var. Bu derece ağır olayı dönemin Genelkurmay Başkanı'nın  içine sindirip istifa etmeyişi ve diğer Komutanların bir şey olmamış gibi Hilmi Özkök'ün emrinde göreve devam etmesidir.

Bu gibi olaylar  Ordu'nun denenmesiydi. Bundan cesaret alındı ve Kumpas Davaları başlatıldı. Ona da direnilmedi ve bu dönemde TSK'nın büyük bölümünün FETÖ'ye kaptırıldığı 15 Temmuz olayı ile ortaya  çıktı.

FETÖ ile mücadele de TSK'yı kaptıranlar duruyor ama askeri öğrenciler toptan cezalandırılıyor, askeri okullar kapatılıyor, askeri hastaneler  kaldırılıyor.

Altay Tokat'tan Pençe-Kaplan Operasyonuna çarpıcı yorum

çuval olayı çuval hadidesi hilmi özkök altay tokat