Buğra Veysel Kolcu yazdı: İktidar çıkmazı ve hiper normalleşme

TAKİP ET

Buğra Veysel Kolcu "İktidar çıkmazı ve hiper normalleşme" başlıklı yazı kaleme aldı. İşte Kolcu'nun yazısı...

BUĞRA VEYSEL KOLCU

İktidar Çıkmazı ve Gençlik

Gençlerin sorunu ne? Gençlerin sorunu; Ekonomik kriz, özgürlük kısıtlanması, haklar azlığı, eğitim sorunu vb… Bu durumların ana temel etkeni eğitim ve ekonomidir, ekonomi ve eğitimin ana etkeni ise siyasal krizlerdir. Ekonomik krizimiz istikrarsızlık ve liyakatsizlikten pay buluyor, eğitim sorunumuz ise iktidarın kendi politikalarını okullara dayatmasında. Bazı veliler ise bu ideolojik çalkantıda çocuklarının zarar görmemesi için özel okula göndermeyi planlıyor, özel okulların sahibi olan şirketler ise hükümetin uyguladığı ayırmacı sistemden (Ahbap-Çavuş Kapitalizmi) pay almak için yine devlet okullarında olduğu gibi hükümetin ideolojik kalıplarını kendi okullarına uyguluyor. Olay çıkmazlara girmeye başlıyor ve demokrasi adı altında bir Hiper- Normalleşme süreci başlıyor. Hiper-Normalleşme, SSCB’de ortaya çıkmış bir kavramdır, iktidarın yaptığı yolsuzluk ve etik dışı politikalardan halk haberdar olsa da alternatif bir çözüm yolu üretilemiyor, bundan dolayı halk tüm yozlaşmanın farkında olsa dahi Totaliter iktidarın halkta bıraktığı eziklik psikolojisi dolayısıyla karşı çıkamıyor. Şu an yaşanılan durum bu. Erdoğan iktidarı kendi ideolojileri doğrultusunda ekonomide ve eğitimde hamleler yapıyor, bu hamlelerin yarattığı istikrarsızlık ise kalıcı hasara yol açıyor.

İktidar neden hala azımsanmayacak bir destek buluyor?

Çünkü ortada hala bir vizyon stratejisi ve ülkeyi tehlike çemberinden çıkaracağını iddia eden “karizmatik popülizm” uygulayan bir siyasi var. Kanallar ve şirketlerin önemli bir çoğunluğu ya da yerel piyasada etkili olan şirketlerin bir kısmı iktidar ile çalışıyor, piyasa çarkları dönerken iktidar kendi eliyle bir şeyler deniyor, aynı zamanda yerel şirketlerin vergiler ile baskılanmasıyla da iktidarın kendi eliyle halledemediği ekonomiye yerel şirketler de dahil olmuyor. İktidar yap-işlet-devret politikasını kendi ideolojisi ile harmanlayarak kendine yakın olan şirketlere pay verdiği için ise piyasada siyasal-islam tekelleri oluşmaya başlıyor. Toplumsal kanat içerisinde medya ise siyasilerin artık özel hayatlarının bir önemi kalmamasıyla, siyasetin onurlu denebilecek bir etkinlik olduğuna dair düşünceler gitgide azalıyor, bundan dolayı ise gençler partiler yoluyla siyasete girmektense STK’ları tercih ediyor.

STK’ların varlığı demokratik ülkeler için önemlidir, bizde ise artık bu ideolojik ayrımcılık dolayısıyla siyasal-islam ile hareket eden STK’lar iktidar partisi tarafından maddi destek alırken, bağımsız STK’lara ise taraflı belediyelerce konferans salonları bile kiralanmıyor. Gençlik ise hala bu çıkmaza rağmen direnmeye devam ediyor, direnecektir de! İktidarın kendi ideolojisi doğrultusunda kamu içerisinde yaptığı bu sinsi çalışmalar kamu kurumlarında da kalıcı hasara yol açıyor. Kamu kurumlarında kendi siyasal ideolojilerine göre alım yapan iktidar, güvenlik güçlerinde yapılanmanın önünü açıyor.

Gençler ne yapıyor?

Genç kesimin bu ideolojik çemberde direnmesini sağlayan şeyler; Atatürk, Ulusal Bilinç ve Özgürlüktür. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarken Seküler, Milliyetçi ve Özgürlükçü bir gençlik arzu etti. Atatürk’ün varlığı birilerini korkuturken gençliğe ise daha fazla azim ve umut veriyor. Gençler ise kendini bu yolda geliştirerek gelecekteki Türkiye’de kalıcı hasarların kalmaması için kendi yetiştiriyor ve bilinç kazanıyor.

Piyasanın Etkisi

Piyasa burada suçlanacak alan değildir, sermayeler burada suçlanacak alan değildir, şirketler burada suçlanacak alan değildir. İktidarın uyguladığı ayrımcı politikalar sonucunda batan şirketlerin altında işsiz kalan insanların sorumluluğu iktidara aittir. Piyasaya devletin müdahalesi sonucunda karşımıza çıkan bu manzara, ekonomide liyakatin, stabilizasyonun ve özgürlüğün önemini açıklamaktadır. Hükümetin uyguladığı ağır gümrük vergiler ile de girişimciliğin yayılması zarar görmüştür, girişimciliğin gerçekleşmemesi katma değerli ürünlerin piyasada yer almasını engelleyerek Türkiye’yi batı ülkelerinden uzak kılmaktadır.

Siyasetin Etkisi

Siyasi alanda kavramsal eksiklik ve özel hayatın siyasi ortama karıştırılması sonucunda yozlaşan siyaset, bugün sadece televizyonlarda halkın acıyla takip ettiği bir alandır, Türkiye’de siyaset onurunu yitirmiştir. Siyasi alanda özgürce akademik çalışmalar yapmak isteyen akademisyenler, iktidarın ideolojik yaklaşımı sonucunda ele geçirilmiş rektörlüklerce emeklerine son verilmiştir. Sadece kendi ideolojileri çerçevesinde yerli piyasayı, medyayı ve eğitimi şekillendiren iktidar, gençliği kendi ideolojisinin kalıplarına sokamamıştır. Gelecek süreçte gençlerin nasıl bir ideolojik yaklaşım içerisinde bulunacağı tartışmalıdır, ancak siyasi partilerin gençler konusunda Özgürlükçü ve Seküler politikalar izlemesi kendi yararına olacaktır.

Buğra Veysel Kolcu iktidar çıkmazı hiper normalleşme