BBP'de genel başkanlık bilmecesi

TAKİP ET

Gazeteci ve Korkusuz gazetesi yazarı Can Ataklı, BBP Genel Kurulu ve Genel Başkan Mustafa Destici'ye ilişkin çarpıcı açıklamada bulundu. Ataklı, yazısında AK Parti'den milletvekili olan Destici'nin nasıl BBP Genel Başkanlığı'na aday olabildiğini açıkladı.

Cumhur İttifakı'nda yer alan Büyük Birlik Partisi'nin Genel Kurulu, 18 Ekim'de gerçekleşecek. Genel Kurul'da Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, yeniden Başkanlığa aday olacak. Gazeteci ve Korkusuz yazarı Can Ataklı ise AK Parti'den milletvekili olan Destici'nin BBP Genel Başkanlığı görevine nasıl devam ettiğine ilişkin hukuk skandalını köşesine taşıdı.

Ataklı, Mustafa Desteci'nin Genel Başkanlığı'nın düştüğünü yazdı.

Can Ataklı'nın Korkusuz'da yer alan yazısının ilgili bölümü şöyle:
"Önümüzdeki hafta sonu Büyük Birlik Partisi, genel kurulunu yapacak.

Aldığım bilgiye göre, mevcut Başkan Mustafa Destici’ye karşı, iki aday daha yarışa katılıyor.

BBP Muhsin Yazıcıoğlu ile özdeşleşmiş bir misyon partisi.

Parti, Yazıcıoğlu’nun tuhaf bir helikopter kazasında hayata veda etmesinden sonra biraz sağa sola savruldu.

Sonunda Genel Başkanı Mustafa Destici, AK Parti ile anlaştı ve bu partinin listesinden aday gösterildi, seçilerek Meclis’e girdi.

İşte bugünkü yazının konusu da bu… Geçen hafta milliyetçi kesime yakın bir hukukçu dostum aradı, “BBP ile ilgilenir misin?” diye sordu.

Ben de “Niye?” diye sordum.

Öyle ya, sonuçta seçimlere katılan, sayıları az da olsa kararlı seçmenleri olan bir siyasi parti ve niye ilgilenmeyeyim?

Dostum, “Önümüzdeki hafta genel kurul yapacaklar, ama ortada öyle bir hukuksuzluk var ki inanamazsın” dedi.

Sonra buluştuk bir yerde, konuyu açtı.

Anlattıklarını özetliyorum;

Mustafa Destici, 2018’deki seçimlere AK Parti listesinden girdi.

Destici seçildikten sonra, Yüksek Seçim Kurulu’na başvurarak, “Mazbatamı BBP milletvekili olarak verin” dedi.

Ancak YSK bu talebi reddetti ve Destici, “AK Parti milletvekili olarak” tescil edildi.

Meclis açıldıktan sonra Meclis Başkanlığı, YSK’nın kararını yok sayarak, “Destici, Büyük Birlik Partisi milletvekilidir” dedi ve Meclis kayıtlarına BBP’nin üyesi olarak geçirdi.

Hukukçu dostum bunları söyledikten sonra “Ortada çok büyük bir hukuk ihlali var. Normal olarak Destici, BBP Başkanı olamaz, ama başkan sıfatıyla devam ediyor, imzalar atıyor ve genel kurulda da aday olabiliyor” dedi.

Nedenini şöyle anlattı;

“Siyasi Partiler Kanunu’na göre, partiler ortak liste yapamaz. Ancak bir kişi, bir başka partinin listesinden aday olabilir. Bu kişi milletvekili seçildiği an, seçildiği partinin üyesi sayılır. Kendi partisine dönmesi için istifa etmesi gerekir. Cihangir İslam, buna örnektir.”

Ben araya girdim, “Mustafa Destici için durum farklı mı?” diye sordum.

“Evet” dedi dostum ve anlattı;

“Destici, seçime katılırken BBP Genel Başkanı’ydı. Ancak seçilince AKP’li oldu. Bu durumda genel başkanlığı düştü aslında. Yeniden genel başkan olmak için önce AKP’den istifa etmesi, sonra BBP’ye tekrar üye olması gerek. Ondan sonra toplanacak BBP Genel Kurulu, Destici’yi tekrar genel başkanlığa seçebilir .”

Biraz nefeslendikten sona da “hukuki dille” durumu aktardı;

“Destici’nin, AKP’den seçildiği andan itibaren, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı sıfatını kullanması ve kullandırılması, hem Siyasi Partiler Kanunu’na hem de seçim mevzuatına tamamen aykırıdır, illegaldir, yetki ve görev gaspına muhtevidir. Mustafa Destici tarafından; genel başkanlık sıfatıyla Büyük Birlik Partisi’ne ait araçlar, menkul ve gayrimenkuller kullanılamaz. Tazmin sebebi olacağı için, parti namına hiçbir harcama yapılamaz. Büyük Birlik Partisi adına, hiçbir karar alınamaz, İmzalar atılamaz, parti toplantıları yapılamaz, basın açıklamalarında bulunulamaz.”

Peki niye böyle oluyor, olabiliyor?

Güldü hukukçu dostum, “ AKP, sırf Destici’yi dilediği gibi kullanabilmek için hukuku böylesine eğip bükmekten çekinmiyor. BBP belki küçük partidir, oy yüzdesi düşüktür ama bugünkü sistemde artık bir oyun bile önemi var ve BBP’nin ‘Alperenler’i, Erdoğan’a çok lazım.”

Bu söz üzerine, “İyi de Alperenler bu durumu görmüyor mu, bilmiyor mu, bu oyuna alet olup AKP destekçiliği yapar mı?” diye sordum.

Cevap çok açık ve netti; “İşte önümüzdeki pazar günü bu da ortaya çıkacak.”