"Baroları etnik ve siyasi kimliğe göre seçecekler"

TAKİP ET

Bursa Barosu, Kent Meydanı'ndaki basın açıklaması ve oturma eylemiyle, iktidarın 'çoklu baro' yaklaşımına karşı çıktı. Konuya ilişkin açıklama yapan Avukat Gürkan Altun, çoklu baro olması halinde seçilecek kişilerin etnik ve siyasi kimliklerine göre seçileceğinin altını çizdi. Ekonomik sorunlar yaşayan avukatların ise iktidara yakın barolara katılabileceğini ifade etti.

TURGAY KILIÇ / BURSA

Baroların yapısını ve seçim sistemlerini değiştirecek, 5 bin üye sayısını geçen illerde birden fazla baro kurulmasına olanak sağlayacak yasa teklifi, 80 baronun itirazına rağmen TBMM Adalet Komisyonu'nda görüşülüp virgülü dahi değiştirilmeden genel kurula sevk edildi. Bursa Barosu Başkanı Av Gürkan Altun, yönetim kurulu üyeleri, TBB Yönetim Kurulu Üyesi Av. Asude Şenol ve avukatlarla Kent Meydanı'nda bir araya geldi, çoklu baro yasa teklifiyle ilgili yaşanan süreci açık hava toplantısında meslektaşlarına ve orada bulunan Bursalılara anlattı.

Avukat Altun, 1136 Sayılı Avukatlık kanunun 77. maddesinde “5 binden fazla bulunan avukatların bulunduğu illerde 2 bin avukatla baro kurulabilir” diyerek, çoklu baro sisteminin önünün açıldığına değindi. Ayrıca bu yeni düzende sorunların da ortaya çıkacağını belirten Gürkan Altun, oluşturulan baroların siyasi ve etnik kimliklerine göre belirleneceğini vurguladı. Mahkemede avukat seçimlerine de değinen Avukat Gürkan: “Örnek vermek gerekirse, iktidara yakın bir baro mensubunun taraf olduğu davada; hâkimlerin neredeyse 4'te 3'ünün oluşturan ve kıdemi 5 yılın altında olan çoğu genç hâkim ve savcıların bu baroya kayıtlı avukatların duruşmalarında karar vermekte zorlanacağı açıktır. Birçok vatandaş avukat tutmak istediği zaman davasını kazanabilmek adına iktidara yakın baroya mensup avukat tutmak isteyecektir. Hatta birçok meslektaşımız ekonomik sebepler nedeniyle iktidara yakın barolara gitme durumunda kalacaktır. Bilindiği üzere HSK, avukatlık mesleğinden de hâkim ve savcı alımı yapmaktadır. İktidara yakın barolara kayıtlı avukatların hâkim ve savcı olarak atanmaları halinde geçmiş dönemlerde yaşanan benzer sorunlarla da karşılaşılacaktır” dedi.

‘BAROLAR DA TEK OLMALIDIR'
Açıklamasını sürdüren Avukat Gürkan Altun, her ildeki emniyet müdürü, valilik ve büyükşehir belediyesi başkanlığı tek kişiden oluşuyorsa, baroların da bir ilde tek olmasını gerektiğini belirterek, üniter devlet anlayışının da böyle olması gereğini anlattı. “Barolar; yargının 3 eşit kurucu unsurundan biri olan savunma makamındaki avukatların örgütlendiği, Anayasa'nın 135. maddesinde düzenlenen kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarıdır” diye de ekledi.

Avukatlık Kanunu'nun 114. maddesinde yapılan değişikliğe değinen Avukat Gürkan, “Baro genel kurullarınca ‘Her 5 bin üye için bir delege seçilir’ düzenlemesi getirilmiştir. Her ile baro başkanı dâhil en az 4 delege verileceği de hükme bağlanmaktadır. Bu durum temsilde adaletsizlik yaratacaktı” dedi.

Avukatlık Kanunu'nun 177. Maddesine de değinen Avukat Altun, yapılan değişiklik ile birden fazla baronun bulunduğu illerde adli yardım bürosu, baroların eşit olarak temsili esas alınarak oluşturulacağı, büroda görevlendirmelerin de o ildeki avukatlar arasında eşitlik gözetilerek yapılacağını belirtirken, “Adli yardım bürosunun oluşturulmasına ve adli yardım hizmetinin yürütülmesine ilişkin usul ve esasların, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca hazırlanacak ve Adalet Bakanlığı'nca onaylanacak yönetmelik ile belirleneceği hüküm altına alınmaktadır. Bu hususun da açıklığa kavuşturulması gerekmektedir" denildi. 

Bursa Barolarının açıklaması ise kısaca şöyle:
"Bu düzenleme; büyük hukuk bürolarının tekelleşmesinin ve büyük hukuk bürolarının yanlarında çalıştırdıkları meslektaşları ile bir araya gelerek müstakil baro kurabilmesinin de yolunu açabilecektir. Özellikle 2. yargı paketi ile getirilmek istenen elektronik duruşma sistemi; tekelleşen bürolar ve barolar vasıtası ile Türkiye'nin her yerinden dava alınmasına imkân getirerek meslektaşlar yönünden işsizlik yaratacağı açıktır.

Yapılan düzenleme ile Avukatlık Kanunu'nun 65. maddesine ekleme yapılarak mesleğin ilk 5 yılında baro keseneğinin yarı oranında alınacağı kararlaştırılmıştır. Ekonomik anlamda yapılan tek düzenleme bu maddede bulunmaktadır. Bu da baro bütçelerinden yapılan eksiltme ile sağlanmıştır. Teklifte, avukatlara veya örgütlü güçleri olan barolara devletçe sağlanacak en ufak bir ekonomik katkı düzenlenmemiştir.

Ancak birçok baro yasal düzenleme ile hayata geçirilmek istenen bu kuralı zaten uygulamaktadır. Kıdemi beş yılın altında olan meslektaşlarımız için bir düzenleme yapılması gerekirse; en azından kamu görevi olarak yapılan CMK ve adli yardım hizmetleri için kestikleri serbest meslek makbuzlarından alınan KDV sıfırlanmalı, alınan vergiler % 50 indirimli alınmalı, kiracı olarak bulunan meslektaşlarımızdan sözleşme ile kendilerine yükletilen stopajlar sıfırlanmalı, angarya düzeyindeki CMK ücretleri avukatlık asgari ücret tarifesine çekilmelidir. Stajyer avukatlara stajları süresince hâkim ve savcı adayları gibi ücret ödenmelidir.”

BAROLARIN KATILMA TALEBİ REDDEDİLDİ
“TBB Başkanı, orada sanki bir arabulucu gibi, bizimle Meclis arasında bir köprü kurmaya çalıştı. Oysa Avukatlık Kanunu, Türkiye Barolar Birliği'nin, baroların çoğunluk görüşünü savunmasını zorunlu kılmış. Yapması gereken bizim görüşümüzü orada dillendirmekti. Aracılık, arabuluculuk yapmak değil. Ve yalanların arkasına sığınmak hiç değil.

Hem TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı, hem iktidar partisinin grup başkan vekilleri, hem de TBB başkanının, “çağrıldıkları halde baro başkanları gelmedi” iddiaları çok net yalandır. Bu yalan, TBMM Adalet Komisyonu'nun 2 Haziran 2020 tarihli tutanaklarıyla sabittir. Baro başkanlarından temsilcilerin katılma talebi komisyon tarafından reddedilmiştir.

Muhtemelen perşembe günü TBMM Genel Kurul iradesinin farklı bir şekilde tecelli etmesi için uğraşacağız. Her halükarda sağduyunun galip geleceğini umuyoruz.”
 
 

baro bursa barosu bursa çoklu baro