Asgari ücret toplantısında tepki çekmişti: Türk-İş Başkanı Atalay canlı yayında maaşını ve mal varlığını açıkladı

TAKİP ET

Asgari ücretin açıklandığı toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Gırtlağımızı sıkmasınlar" demesiyle gündeme gelen Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, canlı yayında aldığı maaşı ve mal varlığını açıkladı.

Asgari ücrete 6 aylık enflasyonun altında bir zam yapılmasından dolayı eleştirilen Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, HaberTürk'te Fatih Altaylı'nın konuğu oldu. Atalay, canlı yayında aldığı maaşı ve mal varlığını açıkladı.

Atalay, "25 bin 750 TL maaş alıyorum. Türkiye'nin hiçbir yerinde Adapazarı dışında evim yok. Ne bankada param ne de arabam var. Hiç bisikletim bile hayatımda olmadı" dedi.

Ergün Atalay, şu ifadeleri kullandı:

"Ben hiç ikramiye almıyorum. Türk İş'te çalışan iki işçinin maaşını alıyorum. 25 bin 750 TL alıyorum. Türkiye'nin hiçbir yerinde Adapazarı dışında evim yok. Ankara'da, İzmir'de, Antalya'da evim olmadı. 48 yaşında kaloriferli ev gördüm hayatımda. Afyon'da bir dükkan hissesine girdim 2 bin 500 TL kira alıyorum. Ne bankada param ne de arabam var. Hiç bisikletim bile hayatımda olmadı. Bunu sendikacı arkadaşlarım bilir, Adapazarlılar bilir.

Ödemiş'teki adam ne bilsin. Her ay Türk İş'ten temsil giderim var. Haftada 15 gün 10 tane düğüne gidiyorum. Her ay temsil gider hakkım var. Hayatımda hiç kullanmadım. Harcırahlarımı hayatımda kullanmadım. Aksi kanıtlansın Türk İş'e gelmem, Adapazarı'ndaki evimden çıkmam. Demiryollarında işçinin iki misli maaşını alıyorum."

ASGARİ ÜCRET NASIL BELİRLENDİ?

İlk asgari ücret artışıyla ilgili açıklama 16 Mart'ta AK Parti Grup Başkanvekili yaptı. 18 Mart'ta Çanakkale'de kardeşimize sordum. 'İleride olabilir' diye laf etti. Sonra ben bakana böyle bir şey var mı diye sordum. Bakan 'Aralık'ta' dedi. Her ayın 4'ünde enflasyon açıklanıyor. Her ay açıklanan ayda bize verin eşel mobil gibi diye. Mart, Nisan, Mayıs geçti. Cılız sesler çıkıyor. Sokak, pazar, marketteki işçinin alım gücünün düştüğünü görüyorum. Sonra 16 Haziran'da Cumhurbaşkanı'ndan randevu istedik. O gün Soma'dan 153 işçi çocuğu geldi. Onlara Türk İş'te konuşma yapacağım. O arada sayın Cumhurbaşkanımız bize randevu verdi. Televizyonlarda alt yazı geçiyor. Çıktım basın mensuplarının önüne olanı anlattım. 'Cumhurbaşkanımıza problemleri anlattım' dedim.

Cumhurbaşkanımız da 'Çalışma Bakanım yurda dönsün, konuşalım, sana haber veririz' dedi. Aradan 1 hafta geçti, bizi çağırdılar. Aynı komisyonu yolladık oraya. İşveren sendikası başkanı, bakanım ve ben oradayım. Bakan Bey 'Fiyat artışları ortada, bir şey yapmamız lazım, ne düşünüyorsun' dediler. Türk İş üyelerinin yüzde 3'ü asgari ücret alıyor. Bu DİSK'te de böyle, Hak İş'te de böyle. Ben sayın Bakan'a 'enflasyonu istiyorum' dedim. Oturduk, aradan zaman geçti. Ertesi gün bir daha oturduk. Son noktada 'Sayın Cumhurbaşkanı İspanya'dan dönüyor, İstanbul'a gidelim' dendi. 'Türk İş'in kırmızı çizgisi yüzde 30' dedim. Özel sektör ben masaya oturmam diyor. Ben de oturmazsam nasıl çıkacak bu asgari ücret? Mecburuz, kanun var. Asgari ücret yeterli mi, değil, davul çalınır mı, çalınmaz. Bu bir ara zam. 50.47 aldık Ocak ayında. Kimseden duymadım 'Türk İş iyi yaptı' diye.

"YÜZDE 25'E MASAYA OTURMAM"

İstanbul'da Bakana 'Ben yüzde 25'e masaya oturmam' dedim. İşverenin başında Özgür Bey var. 'Sizinle masaya oturur, bedel öderim' diyor. Süper bir şey değil ama bu geçiş döneminde yapılması iyi bir şey. İşvereni de ikna ettik. Burada yüzde 30 aldık. Aralık ayı geldiği zaman ne kadar kayıp varsa onları almadan ne masaya oturur, ne de o işe müsaade ederiz. Enflasyonun üstüne çıkarız. Bizim yapacağımız masayı işvereni oturtmaktı. İşveren oturmasaydı o zam çıkmazdı.

Ergün Atalay Türk İş maaş mal varlığı asgari ücret