Ankara Tabip Odası'na gençlik aşısı

TAKİP ET

Ankara Tabip Odası seçimleri için geri sayım sürerken çarpıcı gelişmeler yaşanıyor. Beyaz Önlük Dayanışması'ndan Aykırı'ya önemli açıklamalar.

Ankara’daki ve Türkiye’deki bütün hekimleri yakından ilgilendiren Ankara Tabip Odası seçimleri yaklaşıyor. Hekimler, önce İl Tabip Odası yönetimlerini ve delegelerini, ardından da bu delegelerin oylarıyla Türk Tabipler Birliği yöneticilerini belirliyor.

Ankara Tabip Odası’nı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kimyasal silah kullandığı iddiasında bulunan ve bu sebeple bir süre tutuklu kalan Şebnem Korur Fincancı’nın da desteklediği Çağdaş Hekimler yönetiyor.

Öte yandan, genç hekimlerden oluşan Beyaz Önlük Dayanışması, 5 Mayıs 2024 Pazar günü yapılacak seçimlerde en güçlü ve kazanmaya en yakın liste olarak öne çıkıyor.

Meslek odası seçimlerinde oy kullanabilmek için, oy kullanılacak ilde faaliyet gösteren odaya, aktif yönetimin belirlediği bir tarihe kadar üye olmak gerekiyor. Odaya üyeliği bulunan meslek üyeleri, demokratik haklarını kullanarak sandıkta iradelerini gösteriyor. Ankara Tabip Odası seçimleri için 31 Mart 2024’te sonlanan bu üyelik sürecinde, Ankara Tabip Odası’nın resmî X hesabından atılan şu tweet dikkat çekmişti:

“Ağırlığını Sağlık Bakanlığı’na bağlı şehir hastaneleri ile EAH klinik şefleri ve hocalarının oluşturduğu bir grubun, asistan hekimlere baskı yaparak Ankara Tabip Odası’na üye olmaya zorlamaları ve üyelik belgesinin fotoğrafını istemeleri, meslek örgütüne üyeliği bu şekliyle yönlendirmeleri özetle meslektaşlar arasında mesleki hiyerarşiden güç alan böyle bir irade gaspı ilişkisi hekimlik etik değerleri ile bağdaşmamaktadır. … meslek örgütünü değersizleştirenlerle beraber olup meslek örgütüne hiçbir emeği geçmeyenlerin, seçimler öncesinde asistan hekimlere baskı yaparak zorla üye olmalarını dayatmaları kabul edilemez bir durumdur.”

Beyaz Önlük Dayanışması’nın Türk Tabipler Birliği Büyük Kongre Delegesi adaylarından Gizem Pehlivan Martlı’ysa bu iddiaya şöyle cevap veriyor: “Genç bir asistan hekim olarak Ankara gibi büyük bir şehirde birçok zorlukla karşılaştım. Hekime şiddet, çalışma şartlarının ağırlığı, büyük şehirde geçinmenin günden güne zorlaşması gibi durumlarla yüzleştim. Hekimlerin sorunlarını çözebilmek için en doğru yerin Tabip Odaları olduğunu düşünüyorum. Görevi hâlen sürdüren yönetimden, bu zorlukları aşmak için hamleler yapmasını bekledim. Ancak zaman geçtikçe, bazıları neredeyse otuz yıldır yönetimde olan hocalarımızın bu konuyu çözemeyecek kadar atıllaştıklarını gördüm. Bu sebeple Ankara Tabip Odası’na, üyelik bedelini ve aidatını hemen ödeyerek üye oldum, benim gibi düşünen arkadaşlarımı da tek tek alıp odaya götürdüm, onlar da üyelik ücretlerini ceplerinden ödediler ve sonra, beni layıkıyla temsil edeceğine inandığım, yalnızca hekim haklarıyla ilgilenme sözü veren Beyaz Önlük Dayanışması’na kendi rızamla katıldım. Fakat bu süreçte, söylenenin aksine, aktif yönetimin içinde bulunan ve Ankara’da itibar sahibi birkaç hocanın, öğrencilerini odalarına toplayarak, bazı WhatsApp gruplarından da açıkça paylaşım yaparak hekim dostlarımızı hiçbir maddi karşılık olmadan üye yaptıklarını öğrendim. Bugüne kadarki bütün Tabip Odası seçimlerini bir darbe olarak gören, her zaman demokrasiden dem vuran yönetimin bu anti-demokratik tavrına söyleyecek bir söz bulamıyorum. Sadece mesleğimin geleceği için kaygılanıyor, bizi demokrat olmamakla suçlayanların düştükleri bu duruma da gerçekten üzülüyorum.”

Ocak ayından itibaren Çağdaş Hekimler’in aday listelerinde bazı karışıklıklar olduğu yönünde iddialar mevcut. Çağdaş Hekimler’in aday listesinin bir kısmı, yıllardır Ankara Tabip Odası ve Türk Tabipler Birliği yöneticiliği yapan kişilerden oluşuyor. Ancak aynı Çağdaş Hekimler, Türk Tabipler Birliği’nin merkezden uzaklaştığı yolunda, itiraf niteliğinde bir özeleştiri de yapıyorlar. Bu durum, Çağdaş Hekimler’in hekim camiasında eskisi kadar karşılık bulamadığı anlamına geliyor. Seçim sürecini yakından takip eden birçok hekim, Çağdaş Hekimler’in süregiden liste tartışmasının, seçimlere yönelik akıllıca ama çok da samimi olmayan bir taktik olduğunda hemfikir.

Beyaz Önlük Dayanışması Yönetim Kurulu Adayı Mehmet Sürübaşı, kendilerinin bir odağın adayı oldukları iddiasına şöyle cevap veriyor: “Uzun bir süredir Ankara Tabip Odası seçimlerine hazırlanıyoruz. İyi organize olmuş bir ekibiz, çalışmalara başladığımız ilk günden bu yana çok ciddi bir yol aldık ve seçimleri kazanmak üzereyiz. Elbette bu süre içerisinde bizimle görüşmek isteyen birçok kişi ve grup oldu. Hatta bu kişilerin içerisinde, Çağdaş Hekimler içerisinden hocalarımız da vardı. Biz, demokratik nezaket gereği, bizimle görüşmek isteyen herkese kapılarımızı açtık; ancak hiçbir kişi ya da grupla, hekimlik ilkeleri bazında tam bir uyuşma sağlayamadık. Bu sebeple, herkesin eşit oy hakkına sahip olduğu çalışma grubumuzda, seçimlere kendi başımıza girme kararı aldık. Hiçbir siyasi partinin, sendikanın ya da çıkar grubunun desteğini kabul etmedik. Bunu, Ankara Tabip Odası seçimleriyle ilgili herkes, bizimle görüşen herkese sorarak teyit edebilir. Ancak şunu da biliyoruz ki, yönetimi uzun yıllardır elinde tutan ve şimdilerde kaybetmek üzere bulunan Çağdaş Hekimler, hekim camiasını, hükümetin tabip odalarını ele geçirmek için hazırlandığı yalanıyla konsolide etmek istiyor. Türk hekimleri, 5 Mayıs’tan sonra Beyaz Önlük Dayanışması’nın Ankara Tabip Odası’nı sadece hekim hakları temelinde ve hiç kimsenin dümen suyuna girmeden nasıl yöneteceklerini kendi gözleriyle görecekler. Bu tip yalanların, seçim sürecine hiçbir etkisi olmayacağını biliyorsak da, bizi bir siyasi kutup gibi göstermeye çalışan herkesi de sizin aracılığınızla tekzip ediyoruz.”

Beyaz Önlük Dayanışması’nın Yönetim Kurulu adaylarından Sezin Ünlü Açıkel’se, hekimlerin, şiddetten sonra en önemli sorunlarının, Bakanlık taşra teşkilatlarındaki yönetimsel keyfiyet olduğunun altını çiziyor: “Kamuda çalışan çoğu hekim, yöneticiler tarafından uygulanan mobbing yüzünden mesleğinden soğumuş durumda. Bir türlü geçmeyen geçici görevler, usulsüz icap nöbetleri, idarenin nöbet ertesi iznini uygulamaktan kaçınması, aile hekimlerinin ceza puanına tabi tutulmaları, ek ödeme kesintileri ve tüm bunlar karşısında yalnız başına kalmış hekimler… Biz, Beyaz Önlük Dayanışması, Ankara Tabip Odası’nı kazandıktan sonra hem bunlarla, hem de il bazında stratejik planlamadan yoksun, ulusal bazda da otuz yıllık hekim ihtiyacını dört yılda çözmekle övünen bir anlayışla mücadele edeceğiz ve mesleğimizin ve halkımızın geleceği için bu sorunları çözmeye çalışacağız.”

Tabip Odası seçimlerine, oy vermek üyelik gerektirdiği ve Tabip Odalarının hekimlerin sorunlarına çözüm bulmakta yetersiz kalması nedeniyle katılımın oldukça düşük olduğu biliniyor. Seçim, iki turdan oluşuyor. Birinci turda, odaya üye olan hekimlerin en az yarısı sandığa gitmezse seçim ikinci tura kalıyor. Bugüne kadar Ankara Tabip Odası seçimlerinin ilk turda bittiği hiç görülmemiş. İkinci turdaysa salt çoğunluk aranıyor. Beyaz Önlük Dayanışması Yönetim Kurulu adaylarından Mehmet Ali Tokgöz, Ankara Tabip Odası üyesi hekimleri oy vermeye ve seçimleri bir demokrasi gösterisine çevirmeye davet ediyor:

“Bütün tartışmaların dışında biz, Beyaz Önlük Dayanışması olarak, bütün hekimleri meslek odalarına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Ülkedeki hekimlerin ne gibi zorluklar yaşadıklarını zaten hepimiz biliyoruz. Fakat Ankara’daki hekimlerin yaşadığı bölgesel zorlukları da görmezden gelemeyiz. Seçimden sonra ilk iş, yolları bir şekilde Ankara’ya düşen hekimlerimizin konaklama, Ankara’daki hekimlerimizin de sosyalleşme ihtiyaçlarını karşılayacak Hikmet Boran Hekimevi’nin inşası için gerekli görüşmeleri yapacağız. Çocuklarımızı gönül rızasıyla emanet edebileceğimiz kreşleri, Ankara Tabip Odası bünyesinde açacağız. Ankara Tabip Odası bütçesinin yüzde onunu, şeffaf ve denetlenebilir bir biçimde, hekimlerin yurtdışındaki akademik faaliyetlerini desteklemeye ayıracağız. Milletimizi hastane kullanımı konusunda bilgilendirmek için ilgili bakanlıklarla protokoller imzalayarak ilkokullardan başlayarak insanımızı bu konuda bilgilendireceğiz. Ankara Tabip Odası’nı hekim dostu bir oda hâline getirecek ve hastanelerle klinikleri de objektif kriterler üzerinden puanlayarak TUS sonrası yeni asistan tercihlerini etkileyecek şekilde bu puanları açıklayacağız. Hekim haklarını savunan, daha iyi bir sağlık sistemi ve adil çalışma şartları kurmayı amaç edinen bir Ankara Tabip Odası için, odamıza üye olan bütün hekim dostlarımızı 5 Mayıs günü bizi desteklemek üzere Morfoloji Salonu’na bekliyoruz.”